Artikülasyon Bozukluğu ve Tedavisi

İstanbul Konuşma Terapisti

Artikülasyon konuşma seslerinin üretiminin motor hareketlerini içerir. Artikülasyon sorunları, çocuğun belirli sesleri üretmekte güçlük çekmesi veya sesleri yanlış üretmesidir. Artikülasyon bozukluğunda birey konuştuğu dile ait bazı sesleri uygun şekilde üretemez; bu da konuşmanın başkaları tarafından anlaşılmasını etkiler. Örneğin /arı/ yerine demesi gibi. Artikülasyon problemleri konuşmanın şekillendiği artikülatör bölgelerdeki anatomik-fizyolojik yetersizliklere dil, diş ve dudaklarda hafif derecedeki yapısal farklılıklar, dudak-damak yarıklığı gibi yapısal bir anomali, işitme engeli, dizartri gibi nörolojik kaynaklı problemler, oral kas sisteminin veya motor planlama sisteminin nörofizyolojik işlevinin bir şekilde aksaması sonucuna bağlı olarak gelişebildiği gibi her hangi bir yetersizlik olmaksızın yanlış öğrenmelere bağlı olarak da görülebilir.  Ayrıca zeka engeli ya da psikolojik sorunlar, artikülasyon bozukluğuna eşlik edebilir.

Artikülasyon bozukluğunda; tek tek seslerin üretiminde sorunlar görülür (ör: /r/ yerine /y/, /ş/ yerine /s/, /k/ yerine /t/ söylemek gibi). Söylenmesinde yanlışlıkların en sık yapıldığı sesler yaşla düzelmesi beklenen seslerdir. Bunlar (l,r,s,z,ş,j,c,ç) sesleridir. Artikülasyon bozukluğunda çocukların konuşmasındaki hatalar tutarlıdır. Bir sesi yanlış üretiyorsa bu sesi her üretiminde aynı hatayla üretir. Konuşmanın anlaşılırlığını etkileyen ve seslerin hatalı üretimi ile ilgili bir diğer problem fonolojik bozukluktur.

Fonolojik (Sesbilgisel) Bozukluk: Fonoloji, bir dilde kullanılan konuşma sesleri ve bu seslerin birleştirilmesiyle ilgili kuralları içerir. Bir dildeki en küçük ses birimlerine “fonem” adı verilir ve fonemler bir dilde anlam değişmesine neden olan en küçük birimlerdir. Örneğin “top” sözcüğünde /t/, /o/ ve /p/ olmak üzere 3 adet fonem bulunmaktadır.

Fonolojik gelişim ise yetişkin fonolojik konuşma özelliklerini edinme anlamına gelmektedir. Fonolojik gelişim açısından çocuklar arasında belirgin bireysel farklılıklar bulunmaktadır. Fonolojik bozukluğu olan çocuklarda çeşitli konuşma seslerinin yer değiştirilmesi, düşürülmesi, sözcük öbeklerinin karışması ya da hatalı kullanımı görülmektedir. (ör: /ayakkabı/ yerine /ayapkarı/, /kitap/ yerine /kipat/ /kamyon/ yerine /kaymon/ demek gibi).  Aynı zamanda, heceler ve sözcükler içindeki seslerin sıralanma ve seçilme hatalarını da içerir.

Bu probleme sahip çocukların konuşmasındaki hatalar tutarsızlık gösterebilir bir kelimede bir sesi üretirken bir başka kelimede aynı sesi yanlış üretebilir. Bu nedenle fonolojik bozukluğu olan çocukların konuşmasının anlaşılması son derece güçtür.

Fonolojik bozukluğu artikülasyon bozukluğundan ayıran en önemli fark; artikülasyon bozukluğunda çocukların yanlış ürettikleri sesler ses dağarcığında yer almazken fonolojik bozukluğu olan çocuklarda sesler ses dağarcığında bulunur fakat çocuk hedef sesin yerine farklı bir ses seçer ve bunu kullanır.

Artikülasyon ve fonolojik bozukluğu olan çocukların tedavisinde; dil ve konuşma terapisti tarafından yapılacak test ve değerlendirmelerle çocuğun yanlış ürettiği konuşma sesleri tespit edilir ve probleme yönelik uygun terapi programı geliştirilir.

Artikülasyon ve fonolojik bozukluğu olan çocuklarda konuşma terapisine ne zaman başlanmalıdır?

Yapılan araştırmalarla, her dilin kendine ait sesbirimlerinin, normal olarak kabul edilen edinim dönemleri tespit edilmiştir. Çocuklar dili ve konuşmayı öğrenirken bu sesbirimlerin üretilme sırası ve şekli önemlidir. O nedenledir ki bir çocukta artikülasyon sorunundan bahsedebilmek için üretmekte güçlük çekilen sesin çocuğun bulunduğu yaşta normal olarak çıkartılabiliyor olması gerekmektedir. Türkçe’de tüm seslerin kazanımı 4,5-5 yaşlarında tamamlanmaktadır. Bu yaşlarda artık konuşma gelişimi tamamlanmış ve konuşmanın anlaşılırlığı 0’e ulaşmıştır. Bu yaşlarda çocukların konuşmasında halen yanlış üretilen sesler varsa artık bu durumun tedavi edilmesi gerekmektedir.

Çocuklarda görülen artikülasyon sorunlarına zamanında müdahale etmek önemlidir. Doğru ses yerine başka bir ses kullanıldığı durumlarda bu sorunu terapi ile ortadan kaldırmak ve doğru sesi ürettirmek yapısal bir bozukluk olmadığı durumlarda genellikle olanaklı olmaktadır. Ancak doğru kullanımı günlük konuşmada alışkanlık haline getirmek zaman almaktadır. Uzun süredir yanlış şekilde kullanılmaya alışılmış bir sesi zaman içinde düzeltmek çok daha zor olmaktadır. O nedenle erken müdahale ile yanlış ses kullanımlarını önlemek ve doğru şekilde kullanımı alışkanlık haline getirmek gerekmektedir. Bazı aileler çocuklarındaki artikülasyon sorunlarının zamanla ortadan kalkacağı inancı ile bazen gereğinden fazla beklemeyi tercih edebilmektedirler.  Ayrıca bilinmelidir ki artikülasyon bozuklukları her zaman kendiliğinden düzelmez ve ileriki yaşlarda da sürer. Zamanında düzeltilmeyen problemlerde yaşıtlarından farklı bir konuşma alışkanlığına sahip olan bu çocuklar arkadaşları arasında alay konusu olabilmekte, bu da çocukları sosyalleşmekten ve toplum içine girmekten alıkoymakta ve bazı psikolojik sorunları beraberinde getirebilmektedir. Ayrıca artikülasyon sorunları daha sonra ortaya çıkabilecek okuma-yazma sorunları için de risk faktörüdür. 

Dr. Serkan Bengisu
Dil ve Konuşma Terapisti